top of page

Çocuk Gelişimi ve Psikolojisi Üzerine Yazılar

Kuralsız Çocuk Sendromu Nedir? Sınır Koymanın Gücüyle Sağlıklı Gelişim

  • Yazarın fotoğrafı: Gülşen Yıldırım
    Gülşen Yıldırım
  • 22 May
  • 2 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 3 Eyl

Her ebeveyn çocuğunun mutlu, özgüvenli ve başarılı bir birey olmasını ister. Ancak bazen

bu iyi niyetli istek, çocuklara gereğinden fazla özgürlük tanımaya ve sınır koymamaya

dönüşebilir. Bu durum “kuralsız çocuk sendromu” olarak adlandırılan bir davranış

bozukluğuna yol açabilir. Kuralların ve sınırların eksik olduğu bir ortamda büyüyen

çocuklar, duygusal ve sosyal gelişim açısından çeşitli zorluklar yaşayabilir. Bu makalede

hem kuralsız çocuk sendromunu yakından inceleyecek hem de çocuklara sağlıklı sınırlar

koymanın yollarını örneklerle açıklayacağız.


Kuralsız Çocuk Sendromunun Belirtileri

Kuralsız çocuk sendromu, belirli bir tıbbi teşhis olmasa da birçok uzmanın gözlemlediği

davranışsal bir durumdur. Bu çocuklar, sınırların belirsiz olduğu bir ev ortamında büyürler.

Belirtiler genellikle şu şekilde kendini gösterir:

- Her istediğinin anında yapılmasını beklemek: Sabırsızlık ve anlık doyum arayışı,

- Hayır cevabına aşırı tepki vermek: Öfke nöbetleri, ağlama krizleri,

- Kurallara karşı gelmek: Okulda ve sosyal ortamlarda disiplinsiz davranışlar,

- Sorumluluk almamak: Ev işlerine ya da ödevlerine karşı ilgisizlik,

- Empati eksikliği: Başkalarının ihtiyaç ve sınırlarını göz ardı etmek.

Örnek: 5 yaşındaki Elif, markette istediği oyuncağı almadığı için yere yatıp ağlamaya

başlıyor. Annesi, dikkat çekmemesi için her seferinde oyuncağı satın alıyor. Zamanla Elif,

istediğini almak için ağlamanın işe yaradığını öğreniyor.

Sınırlar: Çocuklar İçin Görünmez Güvenlik Çitleri

Sınırlar, çocuklara zarar vermek için değil, onları korumak ve sağlıklı bir şekilde

yönlendirmek için konur. Tıpkı bir oyun alanının etrafını çeviren çitler gibi, sınırlar

çocuklara “nerede durmaları gerektiğini” öğretir.

Sınırlar sayesinde çocuklar:

- Ne zaman durmaları gerektiğini öğrenir,

- Toplumsal kurallara uyum sağlar,

- Kendini daha güvende hisseder,

- Duygularını ve davranışlarını yönetmeyi öğrenir.


Örnek: 7 yaşındaki Ali, yemek saatinde tabletle oynamak istiyor. Babası kararlı ama sakin

bir şekilde, “Yemek masasında tablet kullanılmaz. Yemekten sonra 20 dakika

kullanabilirsin” diyor. Ali ilk başta itiraz etse de bu kural zamanla alışkanlık haline geliyor.


Çocuklara Sınır Koyarken Dikkat Edilmesi Gerekenler

1. Net Kurallar Belirleyin: Belirsiz ifadeler kafa karıştırıcı olabilir. “Daha uslu ol” yerine,

“Oyuncağını yere fırlatmak yok” gibi somut ifadeler kullanın.

2. Yaşa Uygun Sorumluluklar Verin: Çocuklar, yaşlarına uygun görevlerle sorumluluk almayı

öğrenir. 3 yaşındaki bir çocuk oyuncaklarını toplarken, 10 yaşındaki bir çocuk masasını

hazırlayabilir.

3. Olumlu Davranışları Takdir Edin: Kurallara uyan davranışlar hemen fark edilmeli ve

övülmelidir. Bu, çocuğun olumlu davranışı tekrar etmesini sağlar.

Örnek: “Kardeşinle oyuncağını paylaştığın için seninle gurur duyuyorum.”

4. Doğal Sonuçlarla Öğretin: Her kural ihlaline ceza vermek yerine, davranışın doğal sonucu

ile karşılaşmasına izin verin.

Örnek: Ödevini yapmayan bir çocuk, okulda öğretmeni tarafından uyarılır. Bu, kendi

eyleminin sonucunu yaşamasını sağlar.

5. Sevgi Diliyle Disiplin: “Hayır” demek, sevgisiz olmak demek değildir. Sınır koyarken

sevgiyle yaklaşmak, çocuğun duygusal bağlarını korur.


Tutarsız Ebeveynlik: En Büyük Tuzak

Sınır koyma sürecinde yapılan en yaygın hata, kuralların tutarsız uygulanmasıdır. Bir gün

izin verilen bir davranışın ertesi gün yasaklanması, çocuğun kafasını karıştırır. Ebeveynler

arasında da birlik olması çok önemlidir.

Örnek: Anne ekran süresini 30 dakika ile sınırlandırırken, baba çocuğun saatlerce

televizyon izlemesine göz yumuyorsa, çocuk sınırların netliğini sorgular.


Sevgiyle Belirlenmiş Sınırlar Sağlıklı Bireyler Yetiştirir

Kuralsızlık, kısa vadede kolay bir yol gibi görünse de, uzun vadede çocuğun psikolojik ve

sosyal gelişimini olumsuz etkiler. Oysa sağlıklı sınırlar, çocuğun hem kendisine hem

çevresine saygılı, sorumluluk sahibi, empati kurabilen bir birey olarak yetişmesine katkı

sağlar. Sevgiyle konulan sınırlar, çocuğun ruhsal gelişimini destekleyen en güçlü araçlardan

biridir.

Unutmayın:

Sınırlar kısıtlama değil, yönlendirmedir. Disiplin ceza değil, rehberliktir.

 
 
 

Yorumlar


bottom of page