Beslenme Yoluyla Bağ Kurmak: Anne-Bebek İlişkisinde Yeme Davranışının Rolü
- Gülşen Yıldırım

- 16 Tem
- 1 dakikada okunur
Beslenme ve Anne-Bebek İlişkisi
Yaşamak ve büyümek için yeterli miktar ve çeşitlilikte besin alımı temel bir ihtiyaçtır. Ancak
beslenme yalnızca fizyolojik bir süreç değil; aynı zamanda anne ve bebek arasındaki
duygusal ilişkinin bir parçasıdır.
Beslenme zamanları, anne ve bebeğin iletişim kurduğu önemli anlardır. Bu etkileşim
sırasında ortaya çıkan karşılıklılık ve denge, bebeğin sadece doyurulmasını değil aynı
zamanda duygusal güvenliğini de sağlar. Eğer bu süreçte etkileşim bozulursa, beslenme
sorunları da beraberinde gelebilir.
Hayatın ilk 6 ayında, bakım veren kişi ne yeneceğine karar verirken, ne kadar yeneceğine
bebek karar verir. Bu dönemde bebeğin verdiği sinyallere duyarlı olmak, uygun ve
zamanında tepkiler vermek önemlidir. Bu da güvenli bağlanmanın temelini oluşturur.
6 ay ile 2 yaş arasında, bebek kaşıkla yemeye ve aileyle birlikte sofraya oturmaya başlar. Bu
dönemde bakım veren kişi ne zaman, nerede, ne yeneceğini belirlerken, ne kadar yeneceği
hâlâ çocuğun kontrolündedir. Çocuğun özerkliğine saygı gösterilmesi gereken bu süreç,
sağlıklı bir gelişim için kritik önemdedir.
Geçmişte yaşanmış olumsuz deneyimler, annenin aşırı kontrolcü tutumu, beslenme
konusundaki yanlış uygulamalar ve çocuğun mizacı bu ilişkinin bozulmasına yol açabilir.
Çocuk, annenin beklentilerine karşı direnç gösterebilirken; anne de bu direnci aşmak için
yemeği bir kontrol aracına dönüştürebilir.
Sağlıklı bir beslenme ilişkisinde amaç, çocuğun sinyallerine duyarlı olmak ve onun
özerkliğine saygı duyarak rehberlik etmektir. Bu da hem fiziksel hem de duygusal gelişimi
destekleyen güvenli bir ortam sağlar.










Yorumlar